Persecution.org’un haberine göre, IŞİD’in Kuzey Irak’taki Ninova Ovası’nı harap etmesinin ardından dokuz yıl geçti. Terör örgütü, 2014 yılında Musul, Sincar, Başika gibi birçok kenti ve Ninova Ovası’ndaki kasaba ve köyleri ele geçirdi.
Ülkede Hristiyanlar ve diğer azınlık gruplar IŞİD’in hedefi haline geldi. Ölüm ve zulüm tehlikesi nedeniyle topraklarını terk etmek zorunda kaldılar. Iraklı Hristiyanlar, dokuz yılın ardından yaşanan trajediyi anımsıyor. Soykırımın acıları uzun yıllar boyunca bölge halkının yüreğinde yer alacak.
İlk günlerde yaşanan saldırılar hakkında konuşan bir oto tamirci, ‘‘İnsanlar çığlık atmadan önce dükkanda oturuyordum. Kısa süre içinde bir havan mermisi arabama isabet etti. Hemen eve koşarak 17 günlük bebeğimi aldım. Saldırıyla beraber tüm hayallerim yıkıldı. Üzüntü ve umutsuzluğa kapıldım. Sadece ailemi düşünüyordum’’ dedi.
İnsanların bölgeyi terk etmeye çalışması nedeniyle 5-7 Ağustos tarihleri arasında trafik tamamen tıkanma noktasına geldi. Normalde 1-2 saat sürecek bir yolculuk, kaos nedeniyle en az 7 saat sürmeye başladı. Karakuş sakinlerinden biri, ‘‘Yol çok yorucu ve uzundu. Erbil’e ulaşmamız birkaç saat sürdü. Çok kalabalıktı’’ dedi.
Çatışmaları geride bırakan Hristiyanlar gelecek için endişeliydi. Yaşlı anne ve babasıyla birlikte güvenli bir yere kaçmayı başaran adam, ‘‘Yerinden edilmenin en üzücü yanı toprağımızı, evimizi, kilisemizi ve sahip olduğumuz her şeyi bırakmış olmamızdır. Sadece üzerimizdeki giysilerle yola çıktık. Derin bir acı içindeydim’’ ifadelerinde bulundu. Güvenli bölgelere ulaşmayı başaran Hristiyanlar, zorlu kamp yaşamına uyum sağlamaya çalıştı. Aileler kalacak uygun bir yer bulabilmek için aylarca mücadele etti. 18 ay boyunca çadırda yaşayan bir adam, ‘‘Hiç uyuyamadık. Yaşananların bir kabus olduğunu sanıyorduk. Ailem için çok endişeleniyordum. Onları teselli etmeye çalışıyordum. Yaşananlar oldukça üzücü ve yıkıcıydı’’ dedi.
Hem yerel kiliselerden hem de dünyanın dört bir yanından gelen yardımlar ihtiyaç sahibi Hristiyanlara ulaştı. Iraklı Hristiyanlar topraklarına yeniden kavuşma umuduyla yaşadı. Bölge halkından biri, ‘‘Ruhsal durumum çok kötüydü. Maddi gelirim yoktu. Tedavi masraflarımı kilise karşıladı. Üç yıl boyunca fiziksel ve zihinsel olarak bitkin düştüm. Çocuklarımı yeniden kendi topraklarımızda büyütmek istiyordum’’ dedi.
Ninova Ovası, 2016-2018 yılları arasında özgürlüğüne kavuşmaya başlayınca Hristiyanlar topraklarına dönmeyi düşündü. Ancak köyleri, evleri ve kiliseleri yakılmıştı. Kiliseler harap edilmiş ve haçlar yıkılmıştı. Hristiyanlara ait evler, IŞİD militanları tarafından kullanılmıştı. Evler yakılmış, meyve bahçeleri ve tarlalar tahrip edilmişti. Geri dönenlerden biri, ‘‘Döndüğümüzde Karakuş’un tamamen yıkıldığını gördük. Evimiz yıkılmış, meyve bahçemiz tahrip edilmişti. İsa’nın yardımıyla yeniden ayağa kalkacağımıza inandım’’ dedi.
Uluslararası kuruluşlarının yardımı ile Ninova Ovası yeniden inşa ediliyor. Bartella kasabasına dönen bir kadın, ‘‘Geri döndüğümüzde her şeyin yıkıldığını gördük. Ancak kuruluşların ve bazı akrabalarımızın yardımıyla evimizi yenilemeyi başardık’’ dedi.
Papa Françesko’nun Mart 2021’de Irak’a yaptığı tarihi ziyaret, Hristiyanlar için moral kaynağı oldu. Ziyareti kapsamında hem Musul’da hem de Karakuş’taki IŞİD’in elinden kurtarılan kiliselerde ayin düzenlendi.
Irak’taki Hristiyanların sadece küçük bir kısmı Ninova Ovası’na geri döndü. Devam eden siyasi çatışmalar, Ninova Ovası’ndaki güvenlik sorunları ve toprak anlaşmazlıkları iyileşme sürecini engellemeye devam ediyor. Bununla birlikte Ninova Ovası’nda pazar yerlerinin kurulması, kiliselerde ibadet edilmesi ve evlerin insanlarla dolması geleceğe dair umut veriyor.
IŞİD işgali sırasında Hristiyanlar duvarlara, ‘‘Biz ölümü, sizin yaşamı sevmenizden daha çok seviyoruz’’ yazıyordu. Uluslararası Hristiyan Kurumu (ICC), yüzlerce Iraklı Hristiyan aileye yerinden edilme ve topraklarına geri dönme sürecinde yardımcı oldu. ICC, gelecek yıllarda da Iraklı Hristiyanları desteklemeye ve cesaretlendirmeye devam edecektir. (Persecution.org)
