Çarşamba günkü Genel Dinleyici Toplantısı’nda açgözlülük eylemine odaklanan Papa Françesko, ‘‘Bu eylem sadece büyük varlıklara sahip insanları ilgilendirmiyor. Açgözlülük, cüzdanın değil, yüreğin hastalığıdır. Çöl Babaları, dünyasal değerleri terk edip, yalnızlık için maddi değeri olmayan nesnelere tutunan ilk Hristiyan keşişlerdir. Maddi değerlere bağlılık, özgürlüğü ortadan kaldıran bir etkide bulunur. Güvende hissetmemize neden olsa da, malların çokluğu zamanla bunu tersine çevirir. Sahip olduklarımızın efendisi olabiliriz, ancak çoğu zaman onlar tarafından ele geçiriliriz. Zenginlerin bazıları özgür değildir, dinlenmeye bile zamanları yoktur. Servetlerini kaybedecekleri korkusuyla hayatlarında endişe hakimdir’’ dedi.
Ölüm hakkında düşünmenin önemine değinen Papa, ‘‘Ölüm, malları yanımızda götüremeyeceğimizin güçlü bir hatırlatıcısıdır. İsa, Dağdaki Vaazı ile geçici zevklere ya da mallara değil, sonsuz yaşam vaadine sarılmamız gerektiğini söyledi. Matta 6:19’da belirtildiği gibi, ‘Yeryüzünde kendinize hazineler biriktirmeyin. Burada güve ve pas onları yiyip bitirir, hırsızlar da girip çalarlar’’’ dedi.
27 Ocak Uluslararası Holokost’u Anma Günü’ne değinen Papa Françesko, ‘‘Geçen yüzyılın ilk yarısında milyonlarca Yahudi’nin katledildiği korkunç katliamın anılması ve kınanması, vahşetin unutulmamasına yardımcı oluyor. Savaşın kendisi insanlığın inkarıdır. Barışın hakim olması ve çatışmaların son bulması için dua etmekten yorulmayalım. Kurbanlar ve yakınları için dua ediyor ve yetkilileri insan yaşamını korumaya davet ediyorum. Savaşta kazananlar sadece silah üreticileridir’’ dedi.
(Kaynak: Catholic News Agency)