Türkiye Ermenileri Patrikliği, yeni yılın ilk Pazar ayinini, salgın yasakları sebebi ile yine, 31 Aralık perşembe günü gerçekleşen Surp Badarak (Kutsal Sunu Ayini) Facebook sayfasından yayınladı.
Galata Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’ndeki törende, Kutsal Sunu’yu Peder Husig Hergelyan gerçekleştirirken, kilise diyakos ve okuyucuları da Rabbin sofrasına hizmet ettiler.
İlahileri, Edvin Galipoğlu, Hovsep Kuyumcuyan, Artür Bağdasaryan ve Sercan Gazeroğlu seslendirdiler. Kilisenin din görevlisi Şirvan Mürzyan da törende hazır bulundu.
Daha sonra Patrik Sahak II, canlı yayın ile Ermenice ve Türkçe vaazlar verdi.
İncil okuma parçasından (Luka 22:24-30) okuyup, bunun üzerine konuştuğu Türkçe vaazı özetle şöyle;
”Yeni yıl sevgiyi keşfetmemizin yılı olsun”
İsa Mesih’in son akşam yemeği ve öğrenciler tuhaf bir şeyler olacağının farkındalar. Hayatlarının en önemli gecesi olacağını da hissediyorlar. Niçin aralarında en büyük kim olacak diye tartışmaya başlıyorlar? Ağız yüreğin taşmasından konuşur. Çünkü hepsinin yüreğinde bu vardı. İnsanların yüreğinde de bu var. Çünkü bir yarış içindeyiz. Hayvansal doğanın en baskın duygusu yarıştır. Hayvansal doğamız insani düşüncemizi belirler. Bedenimizdeki hayvanı alır ruhumuza yerleştiririz. Zamanı gelince ortaya çıkar.
İçimizdeki ben büyür ve bencillik oluşur. Her şeyin en iyisini isteriz. Kıyaslanma ve birinci olma arzusu hep içimizdedir.
Ağzımızdan çıkan şeyler hakikatlerimizdir. İçimizdeki gizlenmiş olan tuzakları, dışarı çıkmadan görsek güzel olurdu. Hepimizin zayıflıkları var ve o zayıflıklarımızın üzerinde çalışmamız gerekir.
Kutsal kitap peygamberlerin zayıflıklarını anlatır. Belki bize bu sözlerle, ”Tanrı’ya layık olmanız için zayıflıklarınızı görmeniz lazım” diyor.
İçimizde büyüttüğümüz şeyler giderek takıntıya dönüşür ve biz onlardan kurtulamayız.
Bazen bu zayıflığımızı çok geç görürüz. İçimize döndüğümüzde kendimizi kuvvetli hissettiğimiz alanlar vardır. O bize gurur verir. Sadece kendi gücünü görüp zayıflıkları görememek yenilgiyi getirir. Bazen gücümüz zayıflığımız olabilmektedir. Bazen de zayıflığımız gücümüz. Zayıflığımızı farkına varmalıyız. Genellikle gücümüzün farkında oluruz. Güçsüzlük de güçtür. Bizi dikkatli olmaya iter. Kendinde üstünlüğü görene bir sözüm var, dikkat et; oradan gelecek darbe, oradan yıkılacaksın. Çünkü kurt orada kıpırdar. Bizi yanlışa iter. Kötülük kalbimizi dinler ve en güçlü olduğumuz yeri belirler. Oradan bize vurmaya hazırdır. Kuvvetli olduğun yere dikkat et. O yerler seni boşboğazlığa ve kibirli olmaya itecek; başkalarının kıskançlığına yol açacak. Hayatımızdaki değerlerin sıralanması bizim için önemlidir. İçimizde çok sevdiğimiz ve onunla aynılaştığımız değerler vardır.
Kutsal Kitap, ”İlk sıraya Tanrı’nı koyacaksın” diyor.
Biz Tanrı’dan daha önemli şeylerin olduğunu düşünen bir dünyada yaşıyoruz. Biz günahı ve yanlışı eleştirirken, dışta kalıyor ve dışta eleştiriyoruz. Kendimizi Tanrı’nın ışığında olduğumuz gibi görmeliyiz; eksilerimiz ve artılarımızla… Eksilerimizi ve artılarımızı bilerek şükretmek ve başkaları için kullanmak… Tanrı bizde bunu yapmak istiyor. İnsanın kendi zayıflığını keşfetmesi, artıdır. Huylarımızı farkına varmalıyız. Bizi öldüren ve yalnızlaştıran huylarımız var. Ne kadar erken farkına varırsak o kadar çabuk düzeliriz. Kendin ile ilgili hakikati bilirsen özgür kalırsın.
İnsanlığımızın merkezinde sevgi olmalı. Her şey o sevginin çekim gücü ile onun çevresinde dönmelidir. Yeni yıl sevgiyi keşfetmemizin yılı olsun. Her şey sevginin hizmetine sunulmalıdır. Sevgiyi öğrenelim. Tanrı hepimizi sevgide büyütsün.
