‘Şimşon’ filminin oyuncusu, Hristiyan temalı bir filmde çalışmanın üzerinde yarattığı etkiye dair konuştu.
Pure Flix Entertainment, geçtiğimiz haftalarda Kutsal Kitap’ın önemli karakterlerinden “Şimşon” un konu alındığı aynı ismi taşıyan filmi vizyona soktu.
Filmin baş aktörü Taylor James, rolünden normal hayatında da esinlenmenin yanısıra Hollywood’un diğer film setlerine de bu sette kazandığı bir takım Hristiyan alışkanlıkları sokmak istediğini söyledi.
“Şimşon” filminde, Billy Zane, Altın Küre ödüllü Rutger Hauer, Jackson Rathbone, Lindsay Wagner, Caitlin Leahy ve Samson rolünde Taylor James yer aldı.
James, daha önce İncil’den bir karakter oynamayı hiç düşünmediğini söyledi ancak bundan iki yıl önce Samson rolüne bir şekilde hazırlanmaya başlandığını hissetti.
James, Christian Post’a “Birkaç yıl önce, birden saçlarımı iki yıl boyunca uzatmaya karar verdim. Bunu yaşayan bir aktör olarak – sadece önsezi demek istemiyorum. Onları hiç kesmemeye ve bundan utanmamaya karar verdim. Bu sekilde spor salonuna gittim ve görünüşümle gurur duydum, “dedi.
“Bazen bir aktör olarak, ‘Bu benim’ diye düşündüğünüz bir role kavuşuyorsunuz. Yaklaşık bir yıl önce Şimşon için o seçmelere katıldığımı hatırlıyorum.”
“Onu oynamayı hayal ederek büyümüş değilim, ama kucağıma düştüğü anda oynamalıydım dedim.” James, “Şimşon” ın çekimlerinden çok etkilendiğini, kariyerinin geri kalanında da bu sette öğrendiklerini kullanacağını söyledi. Son filmi “Adalet Ligi” ya da daha önceleri Hollywood da oynadığı filmlerden farklı olarak, Pure Flix filmlerinde çekimlere her zaman dua ile başlandığını belirtti. “Filmin ana yönetmeni Bruce Macdonald ekibi sevgi ve şefkatle yönetiyordu. Sesini yükselttiğini hiç duymadım, hiç kimseye bağırmadı ya da herhangi bir şekilde kaba davranmadı. Herkesi dinliyordu. “diyerek James, bu filmdeki çalışma arkadaşlarının ve çalışma ilkelerinin diğer Holloywood filmlerinden ne kadar farklı olduğunun altını çizdi.
“İlk filme başladığımız zamanlardı, daha önce hiç kariyerimde böyle bir şey yaşanmamıştı, ancak Bruce bir dua isterdi ve üzerine ben oruç tutup ondan daha çok dua etmesini istemeye başladım. Bu sonraları sıkılıkla olmaya başladı”
İmanın önemi ve başkalarına sunduğu değer hakkında açıkça konuşan James, dua pratiğinin bu filmin ötesinde onunla birlikte her zaman kalacağını söyledi.