Yazar, konuşmacı ve blog yazarı olan Michelle Lazurek, şüpheyle mücadele edenler için Kutsal Kitap’tan örneklerle vererek 5 maddeyle bir hatırlatmada bulundu. Michelle Lazurek: “Musa’nın konuşma yapmak için duyduğu endişeden Petrus’un su üstüne çıktığındaki özgüvensizliğine kadar, Tanrı’nın Kutsal Kitap’ta çalışmayı seçtiği kişilerin çoğu, şüpheyle mücadele ediyordu. Havariler bile İsa’nın yanında olmalarına rağmen şüphe duygusu ile savaşıyordu. Kutsal Kitap’ı okuduğumuzda garip bir rahatlık hissederiz çünkü bahsi geçen kişiler bizler gibi şüpheyle başa çıkmaya çalışıyor ve bizlere bu konuda çözüm yolu sunuyorlar. Tüm bunlara rağmen özgüvenimiz eksik de olsa, şüphe de etsek, Tanrı bizlerin yanında olmaya devam ediyor”
İşte şüphe ile mücadele ederken, hatırlamamız gereken 5 temel gerçek:
- Onun lütfundan şüphe etseniz de üzerinizden eksik olmayacak.
Belli başlı durumlarda inancımızın çok daha güçlü olması gerektiğini bilsek de şüphe ediyoruz. Buna rağmen Tanrı hala O’na ibadet etmemize izin veriyor. Pavlus’un misyonu, Tanrı’nın mesajını insanlara iletmekti. O da içindeki şüphe ile başa çıkmaya çalışıyordu.
2. Korintliler 12:9 şöyle diyor: “Ama O bana, “Lütfum sana yeter. Çünkü gücüm, güçsüzlükte tamamlanır” dedi. İşte, Mesih’in gücü içimde bulunsun diye güçsüzlüklerimle sevinerek daha çok övüneceğim.”
Şüphe etme durumu, Tanrı’ya sarılmak ve O’na hayatlarımızda liderlik etmesine izin vermek için bir fırsattır.
2. İnancımızın zayıflığı Tanrı’nın gücünü hissetmek için bir fırsattır.
Pavlus, içindeki Tanrı gücünü şöyle anlatıyor: 2. Korintililer 12:10 – “Bu nedenle Mesih uğruna güçsüzlükleri, hakaretleri, zorlukları, zulümleri ve darlıkları sevinçle karşılıyorum. Çünkü ne zaman güçsüzsem, o zaman güçlüyüm.”
Kutsal Kitap’ta yalnızca şüphe değil, aynı zamanda zayıflık konuları da işlenmektedir. Zayıflık duygusu Tanrı’nın gücünü daha çok görebilmemiz için adeta bir fırsattır.
Zayıflığın olduğu yerde gurur yoktur. Böyle bir durumda “Ben her şeyi biliyorum” demenin aksine “Bunu kendi başıma yapamam. Yardım et Tanrım!” demeye başlıyoruz. Bunu yaptığımızda, Tanrı’ya sığınıp, O’nun bizim adımıza kararlar almasına izin veriyoruz. Çünkü o bizden çok daha öngörülü ve bilgilidir, böylece hayatımız kolaylaşmaktadır.
3. Tanrı aklınızı ve zihniyetinizi yenileyebilir.
2. Korintliler 10:5 şöyle yazıyor: “Safsataları, Tanrı bilgisine karşı diklenen her engeli yıkıyor, her düşünceyi tutsak edip Mesih’e bağımlı kılıyoruz.”
İçimizde şüphe tohumlarını besleyen zihniyetimiz, ruhumuza zarar verebilecek güçtedir. Bu yüzden şüpheyi beslemek yerine Tanrı bize zihinlerimizi yenilemek için Kutsal Kitabı armağan etmiştir. Şüphe durumunda, bu ruhsal durumumuzu Tanrı’nın sözüne sığınarak yenebiliriz.
Evet, şüphelerimize rağmen, Tanrı hayatımızda alışılmadık bir şekilde dahil olmaya devam etmektedir. Zayıflığa yenik düştüğümüzde bile Tanrının sözünü hatırlamalı ve sağlıklı bir yaşam için bu kör duyguyu yenmeliyiz.
4. Tanrı’ya güvenin, O şüpheleriniz ile başa çıkacaktır.
Bugün Hristiyanlığın temel sorunlarından biri, kiliselerde duygularımızı gizlememiz ve her şeyin yolundaymış gibi göstermemiz gerektiği yönündeki kapsamlı eğilimdir. Ancak Tanrı, şüphelerinde dürüst insanlarla harika şeyler yapabilir. Eğer bir kişi şüphe ettiğini kabul eder ve anlarsa Tanrı ona çok daha yakın olur ve yardım eder.
Şüphe duygusunu kabul etmek, Tanrıya hayatlarımıza müdahale iznini vermemiz demektir. Fakat gerçek duygu ve düşüncelerimizi sakladığımızda bu bizler ile Tanrı arasında bir bariyer oluşturmaktan ziyade sürekli kendimizi kandırmaya çalıştığımız bir hayata sürükleyecektir.
Tanrı bizi birbirimize güvenebilmemiz ve sorunları paylaşmamız için sosyal bir varlık olarak yarattı.
Eğer Tanrı hakkında şüpheleriniz varsa, daha önce kuşku duyan ve bu duyguyu yenmiş birini bulun. Bu, duygularınızı yargılamadan paylaşmak için güvenli bir ortam sağlayacaktır. Topluluk içinde birbirimizle iletişim kurduğumuzda, yanımızdakiler şüphelerimize ışık tutabilir, eleştirel düşünmemize ve gerçek hayatla Kutsal Yazılar arasında paralellikler çizmemize yardımcı olabilir. Toplum hayatı, sorulara cevap almamıza ve bir huzur duygusu kazanmamıza yardımcı olacaktır.
5. Tanrı şüpheyi bizim ona karşı inancımızı güçlendirmemiz için kullanıyor.
Sıklıkla şüphenin olgunlaşmamış inancın bir işareti olduğunu düşünürüz, fakat şüphe aslında sahip olduğumuz güçlü inançların da bir göstergesidir. Bu inançlar çoğunlukla insanın bir temele dayandırılmadan kabul ettiği bilgilerden doğmaktadır.
Şüphe duygusunu her aştığımızda çok daha güvenli ve Tanrı’ya daha yakın hissederiz. Çünkü sahip olduğumuz şüpheler ile tek başımıza çıkmamız imkansızdır.
*Michelle Lazurek bir Hristiyan yazar ve konuşmacıdır. Michelle, aynı zamanda Hristiyan Yazarlar Ağı ve Hristiyan Yazarlar ve Konuşmacılar Birliği üyesidir ve günümüzde Wordwise Media Services ajansında görev yapmaktadır. (cnl.news)
