Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II. riyasetinde, Yeniköy Küd Dıpo Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi’nde Arevakal (Gün Doğumu) duaları gerçekleşti.
Yeniköy Küd Dıpo Surp Asdvadzadzin Kilisesi’nde 29 Mart Salı günü gerçekleşen Arevakal dualarına Patrik Kadasetli Sahak II riyaset etti.
Sabah duaları ile başlayan ayinde Kilisenin din görevlisi BaşRahip Zakeos Ohanyan, Kıdemli Peder Goryun Fenerciyan, Peder Husig Hergelyan, Peder Şirvan Mürzyan, diyakoslar, okuyucular, Yeniköy Kilisesi Vakfı Başkanı Garbis Kalaycıyan ve kalabalık inanlılar hazır bulundu.
Sabah dualarının ardından Patrik Hazretleri’nin riyaseti ile Arevakal duaları başladı. Kıdemli Peder Goryun Fenerciyan yönetiminde pederler, diyakoslar, okuyucular tarafından seslendirilen ilahilerden sonra “Işık” duasını Patrik hazretleri başlattı ve elindeki mum ile, inanlılara “ışığı” dağıttı.
Daha sonra Patrik Hazretleri Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Vaazlarında duanın önemi ve doğru, makbul duanın nasıl olması gerektiği üzerine konuştu. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
”Sevgili kardeşlerim bu hafta kilise istiyor ki dua üstüne konuşalım ve dua bizim için kolay bir iş değil. Niçin kolay değil? Çünkü ruhun bir işi. Eğer bu iş diz çökmekle, yeri öpmekle, mum yakmakla olsa kolay ama dua zor bir meslek, niye? Çünkü bizim alışkın olmadığımız bir durum dua. Bizim bütün ilişkilerimiz görünür şeylerle. İnsanlar, işimiz, yediğimiz, içtiğimiz, para, eğlence görünüyor, dua ise, görünmeyen bir şeye imanla yöneliyorsunuz, imanınız size O’nu görünür hale getiriyor, gönül gözünüzle Tanrı’nın önünde duruyorsunuz ve başlıyorsunuz O’nunla konuşmaya. Bu elbette ki bir eylemdir, ruhun eylemidir ve ruh onu anlamaya başlar. İnsanın ruhunun Tanrı’yı tanımaya başlaması lazım, Tanrı’dan tat alması lazım. Onun için mezmur diyor; tadın ve görün Rab ne tatlıdır, ne mutlu O’na inanan insana. Ama Rab’bi tadabilmek için O’nunla zaman geçirmeniz lazım. Birdenbire O’nun tadını alamazsınız. Bu kiliseden içeri bir ateist girse ve burda ellerini açmış dua eden insanları görse diyecek ki, ne yapıyor bu adamlar, boşluğa dönmüşler dua ediyorlar, kendilerini dinleyen yok orada ama dinlediğini zannediyorlar ve dua ediyorlar. Eğer biz Tanrı’nın tatlılığını deneyimlememişsek, yani kilisede o huzuru, o sevinci, Tanrı’dan gelen o tadı tatmamışsak o zaman gerçekten bizim tapınmamız bir yüzeyselliktir, bir gösteridir. Biz Tanrı’dan tad almak zorundayız ve hakiki duada biz Tanrı’dan tad alırız, yalnız hakiki dua yarım saat dua ettikten sonra başlar. Halbuki bizim için dua nedir 5 dakika. Rab’bin duasını söylersin, sonrada Allah’ım bana onu ver şunu ver bunu ver sakın unutma, aklına gelirse birisi için dua etmek, bizim için dua etmek bu. Bunun için benim Allah’la ilişkiye geçmeme gerek yok, bu bir sipariş listesi. Hiç yoktan iyidir belki ama dua bu değil. Pek çok kişinin aklında Tanrı ile olan ilişki şöyledir; Pazar günü, o da keyfin yerindeyse bir kiliseye uğrarsın, sağa sola selam verirsin, mumunu yakarsın, 5 dakika durursun, ihtiyaç listeni uzatırsın Tanrı’ya sonra gidersin. Pek çok kişi için Hristiyanlık Paskalya ve Paskalya’da kırmızı yumurta ve çörektir. Bunu yaptığında Hristiyan olursun sen. Pek çok kişi için Hristiyan olmak gelenekleri yerine getirmektir, ama böyle olmuyor. İçine girmeli, dinlemeli, okumalı, öğrenmeli ve daha sonra bunları uygulamalısınız. Tanrı’nın önünde durmalısınız, Tanrı’nın atmosferine girmelisiniz, bunun sırrını öğrenmelisiniz. İnsan ruhu 7/24 Tanrı’nın önünde durabilir. İnsanın aklıyla ruhu farklı çalışır. Bir kere ruhuna dua etmeyi öğretirsen o uykunda da dua etmeye devam eder. Onun için eğer dua için konuşacaksak duanın seviyeleri var, o seviyelerde yükseldikçe yalnızlaşırsınız, başkalaşırsınız, başkalarından da ayrılırsınız çünkü bir başka tad almaya başlarsınız ve o tad sizi çeker. Umarım sizi bugün bu kiliseye çeken o tattır. Tanrı’dan aldığınız tattır. O’nun sözlerinden aldığınız tattır. Bu kilise ilahilerinden aldığınız tattır. Ama bütün bunların hepsinin bir şeyi gerçekleştirmesi lazım, Tanrı’nın ruhunun sizin içinize doğrudan girmesi, doğrudan dokunması, bu önemli. Amaç yaşayan Tanrı ile canlı bir ilişkidir. Dualarınız gerçekçi olsun, dualarınız Tanrı’dan zevk alan olsun, O’nda derinleşmeyi amaçlayan olsun. Rab hepinizi bereketlesin.”
Vaazların ardından Kıdemli Peder Goryun Fenerciyan, Peder Husig Hergelyan, Peder Şirvan Mürzyan eli ile su kutsandı. Su kutsama töreninden sonra Patrik Kadasetli Sahak II’nin kutsaması ve hep birlikte söylenen Rab’bin duası ile tören son buldu. Ardından inanlılar küçük bardaklardaki kutsanmış suyu aldılar.
