Silahlı adamlar tarafından kaçırılıp 27 gün işkenceye maruz kalmasını ‘Irak’ta kaçırılma: Bağdat’ta bir rahip’ adlı kitabında anlatan Iraklı Episkopos Saad Hanna, yaşadıklarını okuyuculara iletiyor.
New York’un Dünya Ticaret Merkezi İkiz Kuleleri’nin 2001 yılıında kıvılcımlar içinde çöküşünü korku içinde televizyonundan izleyen Saad Hanna, İtalya’da okuyordu. Bu hatırlamayla, aslında, Episkopos Hanna, o olaydan beş yıl sonra katlanacağı olayları öngördüğünü kitabında anlatıyor.
2006 yılında ABD önderliğinde ülkenin altyapısının ve Başkan Saddam Hüseyin ülkenin büyük kısmının dağıtılmasının yarattığı öfke ortamı vardı. Bağdatlı genç rahip, bir ayin sonrasında evine dönüyordu. Dört silahlı adam arabasını durdurup onu yere itti. Onları tanımıyor ve yanlış adamı olduğuna inanıyordu. Tekme ve tokat arasında adamlar onu Amerikalılarla işbirliği yapmakla suçluyorlardı.
Irak’taki azınlıklar konusunda endişe duyan insanların iyi bildiği dinamik bir ortamda, rahip, kendini, şiddet yanlısı kişilerin merhametini ararken buldu. Uluslararası camiada kendisini kurtarabilecek üyeler tarafından da geri çevrilince hayal kırıklığına uğradı. Kaçırıldığı günlerde kurtarılmayı beklerken eline bir telefon verildi. Telefonun ucundaki koalisyon güçlerinden birisi kendisine “Bizim gelip kaçırılan insanları kurtarma gibi bir emrimiz yok” dedi.
Hanna kitabında olayları anlatırken aynı zamanda okuyucuyu olayları yaşarken kendi iç yolculuğuna da davet ediyor.Yüksek ve kesik kesik umutlar; inancını korumak; Getsemani’ye benzer bir şekilde ölümün kabulü gibi duyguları kitabında büyük bir içtenlikle paylaşıyor.
Ortadoğu’da devam eden şiddetle ilgilenen ya da bu duruma en iyi verilebilecek cevabı arayanlar için, Episkopos Hanna’nın kaçırılmasıyla ilgili kitabı okuyucuyu sorgulatan yönüyle okumaya değer olduğu haberde belirtiliyor.(worldwatchmonitor)
