İrlanda Başbakanı Micheál Martin’e İrlanda’da kilise ibadetinin bir daha asla yasaklanmayacağına dair garanti çağrısı yapan açık bir mektup gönderildi.
Ayinlere katılmak için evlerinden ayrılanlara para cezasıyla gözdağı verildiği yaklaşık bir yıldan sonra, kiliseler, halk ibadetlerinin kapılarını, askıya alınmasının ardından açıldı.
Kuru temizlemecilerin ve ruhsatsızların güvenlik önlemleri alınarak açık kalmalarına izin verildiği bir zamanda, katı önlemler imanlıları kızdırdı. Hristiyanlar, kiliselere yönelik kısıtlamaların adaletsiz ve aşırı olduğunu savunan ‘İbadet Edelim’ adlı ibadet yasağına karşı, halka açık bir kampanya yürütüyorlar.
Bu hafta yayınlanan açık mektup, Taoiseach Anayasa’nın 44. maddesinde yer alan ve uluslararası insan hakları hukukunda korunan temel din özgürlüğü hakkına saygıyı teyit etmesini istiyor.
Ayrıca kiliseleri toplumun önemli bir parçası olarak tanımasını ve halka açık ibadete bir daha asla kapsamlı bir yasak getirmeyeceğini taahhüt ediyor.
Mektup, Alliance Defending Freedom International (ADF) tarafından da destekleniyor.
ADF hukuk müşaviri Lorcán Price, “İrlanda hükümetinin ibadethanelerin bu kadar uzun süre açılmasını engellediğine dair net bir sebep yok. Diğer Avrupa ülkeleri, dini ibadetin, hem dini törenlere katılan halkı, hem de daha geniş toplulukları koruyan güvenlik önlemleriyle devam etmesine izin vermiş durumda. Din özgürlüğü, İrlanda Anayasası tarafından korunan temel bir insan hakkıdır ve İrlanda hükümetinin bunu kabul etmesi hayati önem taşımaktadır. İrlandalılar inançtan, ibadetten, ayinlerden ve kilisenin kendilerine en çok ihtiyaç duyulan zamanda, kriz anında sunabileceği ümitten mahrum kaldılar. İrlanda hükümeti, birçok İrlandalı insan için ortak ibadetin gerekli olduğunu anladığını göstermeli ve bir daha asla böyle sert bir yasağı empoze etmeyeceğini taahhüt etmelidir” açıklamalarında bulundu.
İskoç kiliselerine uygulanan benzer bir yasak, mahkemeler tarafından Mart ayında dini özgürlük lehine dönüm noktası niteliğindeki bir kararla kaldırıldı.
Mahkeme, İskoç Hükümeti’nin yasağını “hukuka aykırı” olarak nitelendirdi.
İrlandalı iş insanı Declan Ganley, İrlanda Hükümeti’nin yasağına karşı yasal bir itirazda bulundu ve benzer bir karar verilmesini umuyor.
İrlanda’da kamu hizmetlerinin yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladığını ancak bunun “geçen yılın büyük bölümünde kiliselerin ticaret yerlerine kıyasla haksız muameleye maruz kalması gerçeğini tersine çevirmediğini” söyledi ve,
”İrlandalıların böylesine ulusal bir keder döneminde neden temel bir rahatlık ve umut kaynağından mahrum bırakıldıkları konusunda net bir açıklama yok. Neden bol miktarda alana sahip havadar, açık bir kilisenin, bir bisiklet dükkanından daha tehlikeli görülmesi gerektiğine dair net bir mantık yok. İnançlı insanlar gerçekten diğerlerinden daha mı hastalık bulaştırıcı?” dedi.
Ganley, Canon Tom White ve diğer kilise liderlerinin önderlik ettiği İskoç davasının “önemli” sonuçları olduğunu söyleyerek,
”Şimdi, mahkemenin, bu acımasız yasağın ilk etapta haklı gösterilip gösterilmediği konusunda net bir karara varmasına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Bu aynı zamanda İrlanda’daki imanın geleceği için kritik bir andır. Artık mahkemeler, toplumun; Tanrı’yla buluşacak bir yere erişmekten ve ızdırap anında, ihtiyaç duyulan hizmetleri almaktan, bir daha mahrum bırakılmamasını sağlama imkanına sahip” açıklamasında bulundu. (CT)
