Salgın nedeniyle 2019’dan bu yana Lübnan’da ilk kez bir araya gelen Süryani Katolik episkoposlar, Orta Doğu’daki hükümetleri “savaşları durdurmak, mezhepçilik ve ırkçılık mantığından vazgeçmek” için harekete geçmeye çağırdı.
Süryani Katolik Patriği Ignace III. Joseph Younan’ın başkanlığında 12-19 Eylül tarihlerindeki toplantılarının sonunda yapılan açıklamada, episkoposlar, Doğu’daki Hristiyanların karşılaştığı ciddi zorlukları, özellikle de siyasi, güvenlik ve ekonomik koşullar nedeniyle göçü değerlendirdi.
Episkoposlar; Lübnan, Suriye, Irak, Arap Körfezi, Kudüs, Ürdün, Mısır ve Türkiye’de yer alan episkoposlukları ve “çeşitli savaşlar ve çatışmalar sonucunda başlarına gelen felaketleri” incelediklerini duyurdular ve, “Kilisenin çocuklarını sevinç ve gelecek için umut etmeye iten birçok pastoral, kültürel, sosyal ve manevi faaliyet kalplerimizi çok duygulandırdı” açıklamasında bulunarak, “Karanlığın güçleri tarafından yok edilenlerin yeniden inşasına katkıda bulunan” tanımlamasını yaptıkları Hıristiyan insani yardım kuruluşlarına da teşekkür ettiler. “Yaralı Lübnan ülkesi ve ülkenin ekonomik, sosyal, sağlık ve eğitim krizleri için dua ediyoruz” açıklamasında da bulundular.
13 ay boyunca hükümetsiz kalan Lübnan, hızla Dünya Bankası’nın 1850’lerden bu yana dünyanın en kötülerinden biri olarak nitelendirdiği daha derin bir ekonomik krize doğru kayıyor. Episkoposlar, 10 Eylül’de kurulan yeni Lübnan hükümetini, Lübnan halkının acılarını hafifletmek için hızlı bir şekilde harekete geçmeye çağırdı.
Birleşmiş Milletler, Lübnanlıların şu an yüzde 78’inin yoksulluk içinde yaşadığını, 2019’dan önce ise yüzde 30’dan az olduğunu paylaştı.
Episkoposlar ayrıca Lübnan hükümetine, yağmalanan Lübnan parası ve bankalardaki mevduatın akıbeti için ciddi bir ceza inceleme üzerinde çalışma çağrısında bulundu.
İki yıldır Lübnan bankaları, hesaplara fiili dondurma uygulayarak para çekme işlemlerini sınırlandırıyor ve mudilerin kendi paralarını yurtdışına transfer etmelerini de yasaklıyor. Lübnan para birimi, değerinin yüzde 90’ından fazlasını kaybetti ve maaşların önceki değerlerinin ancak onda birine kadar düşmesine neden oldu.
Ayrıca episkoposlar, hükümeti Ağustos 2020’de Beyrut’ta 200’den fazla kişinin ölümüne, 6 binden fazla kişinin yaralanmasına, 300 bin kişinin evsiz kalması ile Beyrut ve ötesinde hayatlarını ve geçim kaynaklarını kaybeden Beyrut limanındaki patlamayla ilgili “gerçeği ortaya çıkarmaya” çağırdı.
Süryani Katolik başrahibinin yaptığı açıklamada, Lübnan’daki parlamento seçimlerinin “Lübnan’da baskıdan yükselecek yeni bir siyasi sınıf oluşturmak için” planlandığı gibi Mayıs ayında yapılması gerektiğini vurguladı.
Episkoposlar, genel olarak Süryanilerin ve özel olarak Süryani Katolik topluluğunun yeni kurulan hükümette temsil edilmemesinden duydukları hayal kırıklığını da dile getirdi.
Lübnan’ın yeni kabinesinde Hristiyanlardan 11 bakan var. Hristiyan bakanlar arasında beş Maronit Katolik, iki Melkit Katolik, iki Rum Ortodoks, bir Latin Katolik ve bir Ermeni apostolik bulunuyor.
Süryani Katolik episkoposlar, özellikle Suriye ve Irak olmak üzere anavatanlarından zorla yerinden edilen Süryanilerin sayısındaki artışın ardından ABD, Kanada, Avustralya, Avrupa ve Venezuela’daki kiliselerin durumuna da değindi ve yeni ülkelerinde müminlere eşlik etmenin, onlara hizmet edecek rahipler sağlayarak, bir araya getiren kiliseler, kültürel, manevi ve sosyal merkezler kurarak ilgilenmenin önemini vurguladı.
Göç eden müminler ise dini, kültürel, litürjik köklerine bağlı kalmaya ve Batı ülkelerindeki asimilasyonlara meydan okumayla yüzleşmeye çağrıldılar. (gazetesabro)
