Beykoz Surp Nigoğayos Kilisesi’nin isim günü “Surp Nigoğayos” (Aziz Nikola-Noel Baba) Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II’nin riyasetindeki Surp Badarak (Kutsal Sunu) ile kutlandı.
Ermeni Kilise takvimine göre kutlanan “Surp Nigoğayos” (Aziz Nikola – Noel Baba) günü, aynı zamanda Kilisenin isim günü de olan, Beykoz Surp Nigoğayos Kilisesi’nde, 25 Kasım Cumartesi günü sunulan Surp Badarak ile kutlandı.
Bu yıl 247. yılını dolduran Beykoz Surp Nigoğayos Kilisesi’nde, Kilisenin din görevlisi, Peder Husig Hergelyan eli ile sunulan Surp Badarak’a, Patrik Sahak II riyaset etti ve vaaz verdi.
Diyakoslar, astdiyakoslar, kıdemli okuyucular ve okuyucular, Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. Günün İncil okuma parçasını Diyakos Vahram Lüleciyan okurken, Kutsal Kase’yi Diyakos Levon Kuyumcuyan getirdi.
Başrahip Zakeos Ohanyan, Rahip Şınork Donikyan, Patriklik makamına bağlı Pederler, Beykoz kilisesi vakfı başkanı Varujan Mağakyan, yönetim kurulu üyeleri, değişik semtlerden gelen inanlıların hazır bulunduğu ayinde ilahileri, pederler ve gönüllü okuyucular birlikte seslendirdiler. Surp Badarak’ta Rab’bin Duası’nın ardından, toplu tövbeyi Başrahip Zakeos yaptırdı.
Hağortutyun (Komünyon) dağıtımından sonra Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaaz verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;
”Bazen biz sevgiyi, İmanı konuşuyoruz, ama soyut olarak konuşuyoruz. Sevginin öğrenilmesi için sevgiyi yaşayan insanları görmemiz lazım. Onlar bize örnek oluyorlar. Eğer o örneklerimiz olmasaydı bugün bu kilisede olmazdık. Ben din adamı olmazdım, sizler bu soğukta İmanla burya gelmezdiniz, bir örneğimiz vardı, inandığımız, adandığımız şeyleri yaşayan insanlar vardı ve dedik ki, biz onlar gibi olmak istiyoruz. Onun için Tanrı Aziz Nikola’yı yüceltti ve Noel Baba olarak insanların önüne koydu ki insanlar bu büyük azizin hayatına baksınlar, düşünsünler, insan olmayı öğrensinler, paylaşmadan, vermeden, kardeşini kucaklamadan, zengini yoksulu aramadan insan olamayız.
Bizim cennete girmemiz için gerçekten ölmemiz gerekmiyor, cennete girmemiz için bir başkasının gözlerinden içeri girmemiz lazım, o gözleri gülümsetebiliyorsak, o gözler ve o yürek bize açılıyorsa, dostça açılıyorsa, o zaman cennete gireriz. Bu dünyada cennete gireriz. Hepimizin başkaları için vereceği bir şey var, hiç bir şey yapamıyorsanız başkaları için dua edin, onlara sunun hayatınızı, onlar için hayır duası edin. Dua başkasına verebileceğiniz en güçlü şeydir. Bakmayın imansızlar için anlam ifade etmiyor ama Tanrı’nın gözünde en değerli şeylerden biridir. Çünkü birbirimizi hatırladığımızda bir sihir gerçekleşir. Mezmur diyor ki; Kardeşlerin bit arada bulunması ne güzeldir, ne hoştur, çünkü o Harun’un yanağından dökülen yağ gibidir çünkü Tanrı orada ebedi hayatı buyurdu. Mezmur yazarı diyor ki; insanlar yan yana gelip sevgiyle toplandıklarında orada bir Mesih yağı iner, Kutsal Ruh iner orada, çünkü Tanrı o buluşmalarda ebedi hayatı lütfeder diyor. Yani ebediyete gireriz sevgi sofrasında, orada Tanrı bize ebediyeti tattırır.
Tanrı bütün din adamlarımızı korusun, hepimize tüm din adamlarına Aziz Nidopayos olma lütfunu versin, sadece kilisede dua okuyan değil, halkını arayan iyi çobanlar olma lütfunu versi. Şimdi suyu kutsayıp onun bereketini isteyeceğiz. O’nun bereketi insin üstümüze. Tanrı hepinizi kutsasın.”
Vaazların ardından, gelenek olduğu üzere, kortej halinde Surp Nigoğayos’un resmi önüne gidildi, burada O’nun aziz elini temsilen, sembolik el ile “çur orhnenk” (su kutsama) duaları ile su kutsandı. Patrik Sahak II’nin kutsaması ile tören son buldu. Şifa olacağına inanılan Kutsanmış sular, inanlılar tarafından alındı.
