Yapılan son araştırmalara göre, dünyanın birçok yerinde ruh sağlığı bozukluklarında artış olduğu ve eğer geniş çaplı bir tedbir alınmazsa bunun sonucunun önümüzdeki 20 yıl içerisinde global ekonomiye zararının 16 trilyon doları bulabileceği belirtildi.
Psikiyatri, halk sağlığı ve nörobilim alanında 28 uzman ile hastaların katılımıyla ve savunucu grupların da desteğiyle hazırlanan LANCET Komisyonu raporunda, ruh sağlığı konusunda dünya çapında gün geçtikçe büyüyen krizin insanlar, toplumlar ve ekonomiler üzerinde kalıcı hasarlara sebebiyet verebileceğinin altı çizildi.Raporun başyazarı Harvard Tıp Okulundan Profesör Vikram Patel, zararın bir bölümünün direk olarak sağlık hizmetleri, ilaç ve terapilerinden oluşacağını açıklayarak, çoğunun ise üretkenlik kaybı, sosyal refah, eğitim ve yasa için harcama gibi dolaylı yollardan yapılacağını kaydetti.
Profesör Patel, 2000’lerden bu yana ruh sağlığı hastalıklarının toplumların gün geçtikçe yaşlanması sebebiyle ‘çarpıcı şekilde’ arttığına dikkat çekerek, “Durum, aşırı derecede vahim ama hiçbir ülke bu konuda yeterince yatırım yapmıyor. İnsanlarda ruh sağlığı kadar başka hiçbir sağlık durumu ihmal edilmedi” diye belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan araştırmalarda, dünya çapında yaklaşık 300 milyon insanın depresyon, 50 milyon insanın bunama yaşadığı, 23 milyon insanın şizofren ve 60 milyonun da bipolar bozukluğu rahatsızlığından muzdarip olduğu belirtildi.
LANCET raporunun bu hafta İngiltere’nin başkenti Londra’da ilk defa bakanlar düzeyinde gerçekleştirilecek olan Ruh Sağlığı Zirvesi öncesinde yayınlanması dikkat çekti.
