Amerikalı pastör Butch Tanner, Hong Kong’un birkaç yıl içinde çarpıcı biçimde değiştiğini söyledi. Tanner, CBN News’e bir röportaj sırasında ‘‘Hong Kong, iki yıl öncesine göre tamamen farklı bir yer’’ dedi.
Fotoğraf: time investor
Tanner, 2017 yılında Kowloon Uluslararası Baptist Kilisesi’ne liderlik etmek üzere Teksas’tan Hong Kong’a taşındı. Haziran 2019’da, tartışmalı bir iade yasası nedeniyle hükümet karşıtı protestolar başladı ve şehir aylarca süren kaosa ve çatışmalara sürüklendi.
Tanner’ın kilisesi şifa yeri haline geldi. Tanner, ‘‘Binamızda toplanıp birlikte dua edip ilahi söyleyen polis memurları ve protestocular oldu’’ dedi. Protestolar sona erdi, ancak Çin’in yeni bir ulusal güvenlik yasasını yürürlüğe koymasıyla şehrin geleceği üzerinde korku belirdi. Tanner, ‘‘Hong Kong’da insanlar arasında çok fazla korku var, işlerin düzelmeyeceğinden endişeleniyorlar’’ dedi.
Korkular boşuna değil. 6 Ocak’ta 1.000’den fazla Hong Kong polisi şehir genelinde 73 farklı yere baskın düzenleyerek 53 politikacıyı, demokrasi yanlısı liderleri, insan hakları aktivistlerini ve diğerlerini tutukladı. Lam Cheuk-ting tutuklanan milletvekillerinden biriydi. Bir Hong Kong polis memuru, Lam’a ‘‘Ulusal güvenlik yasasını ihlal ettiğinizden ve devlet gücünü bozduğunuzdan şüpheleniliyor’’ dedi.
Fotoğraf: TIME
Hong Kong’un son valisi Chris Patten, şehirde yaşananların Çin’in ‘özgür bir toplumu acımasızca yok etmesinden’ başka bir şey olmadığını söyledi. Ayrıca tutuklanan Amerikalı rahip John Clancey, Çin’in şehir üzerindeki otoriter yönetimine meydan okumaktan tutuklandı. Hong Kong’un yeni ulusal güvenlik yasası uyarınca suçlanan ilk Amerikalı ve yabancı olan Clancey, ‘‘Benim yaklaşımım, vicdanına göre yaşıyorsun, ilkelerine göre yaşıyorsun, birlikte çalıştığın insanlara göre yaşıyorsun ve ilerlemeye devam ediyorsun’’ dedi. Clancey, kefaletle serbest bırakıldıktan kısa bir süre sonra, ‘‘En karanlık günlerde bile umudunu korumanın çok önemli olduğunu düşünüyorum’’ diye ekledi.
Yetkililer, Aralık ayı başında hapishaneye giren tanınmış bir aktivist olan Joshua Wong dâhil olmak üzere Hristiyanları da tutukladı. Aynı ayın içinde iki Katolik rahibe de tutuklandı. Patten, ‘‘Özgürlük ve demokrasi fikrini sonsuza kadar engelleyebileceklerini sanıyorlarsa, kendileriyle dalga geçiyorlar. Gerçek şu ki liberal demokrasinin ne anlama geldiğinden kesinlikle korkuyorlar’’ dedi.
Raporlar, 300 binden fazla Hong Konglunun önümüzdeki aylarda şehirden kaçmayı planladığını tahmin ediyor. Hong Kong Çin Üniversitesi’nde görev alan Lap Yan Kung, CBN News’e birkaç pastörün şehirden ayrıldığını, diğerlerinin ise yeraltına girdiğini söyledi. Kung, ‘‘Hükümet ve polis, bu yasayı halkın yanı sıra din adamlarına da zulmetmede kullanmak için her türlü yolu deniyor’’ dedi.
Tüm yaşananlara rağmen Pekin yönetimi toplu tutuklamaları savundu. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hua Chunying, ‘‘Hiç kimsenin yasa dışında ayrıcalığı yoktur. Yasaya uyulmalı ve yasayı ihlal edenlerden hesap sorulmalı’’ ifadelerinde bulundu.
ABD Başkanı Joe Biden’in Dışişleri Bakan adayı Anthony Blinken, tutuklamaları ‘evrensel insan haklarını savunanlara yönelik bir saldırı’ olarak niteleyerek, Biden yönetiminin Hong Kong halkının yanında olacağını ve Pekin’in baskıcı politikasına karşı duracağını belirtti.
Hristiyanlar, en sert hükümet zulmünü yaşıyor
Bir zamanlar özgür bir şehir olan Hong Kong, şimdi trajik olaylara şahit oluyor. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, son aylarda okulları, medyayı, yasama organını ve mahkemeleri yeniden şekillendirmek için birçok değişiklik yaptı.
Hristiyanlar, Hong Kong’un Çin anakarasındaki diğer şehirler gibi olmaya başlamasından ve dini düzenlemelerin yeni güvenlik yasasıyla birleştiğinde inançlarını uygulamayı neredeyse imkânsız hale getireceğinden endişeleniyor. Kung, ‘‘Hong Kong’daki insanlar arasında bir tür otosansür ortaya çıkıyor ve çoğumuz söyleyeceklerimiz konusunda çok temkinli davranıyoruz’’ dedi.
Çinli Hristiyanlar, tanık oldukları en sert hükümet zulmünü yaşıyor. Kung, ‘‘Son 70 yılda Çin’deki Hristiyan kiliselerinden çok şey öğrendik, çok acı çektiler, bu yüzden belki de Çin’deki kardeşlerimizden de bir şeyler öğrendiğimiz bir dönemdir’’ ifadelerinde bulundu.
Eski bir Hong Kong polis memuru olan Trinity Teoloji Baptist Kilisesi’nden pastör Ricky Wong, Pekin’i destekliyor ve yeni yasanın şehirdeki din özgürlüğünü kısıtlamayacağını iddia ediyor. Wong, ‘‘Yeni yasaya olumlu bakıyorum ve sadece dua edip İsa’ya bakmamız gerektiğini düşünüyorum’’ dedi.
Full Gospel Business Men’s Fellowship’in lideri Dr. Hugo Chan gibi diğerleri, kısıtlamalara rağmen İsa Mesih’in müjdesinin yayılacağını söylüyor. Chan, ‘‘Evet, çok fazla kafa karışıklığı ve devam eden kutuplaşma var. Ama nihayetinde Çin’de bile Göksel Krallığın hüküm süreceğine inanıyorum. Çünkü bu gerçek değişmez’’ dedi.
Hong Kong’daki çoğu kilise salgından bu yana çevrimiçi hizmet veriyor. Pastör Tanner küçük ev grupları oluşturuyor. Tanner, ‘‘Halkımızı İsa’ya odaklanmaya, karanlığa ışık tutmaya ve kırılganlığın ortasında umut vermeye yönlendirmeye devam edeceğiz’’ dedi. Tanrı’nın sevgi mesajını ilan etmeye devam etmeyi planlayan Tanner, ‘‘Baktığımız ve hazırladığımız gerçek ne olursa olsun, İsa Mesih’e sunmalıyız. Buna acı da dâhil. Sürgün edilmek de dâhilse, evet. Ne yaparsak yapalım İsa Mesih’i onurlandıralım’’ ifadelerinde bulundu. (cbn.com)
