Korea Future adlı insan hakları örgütü tarafından yayınlanan ‘Kuzey Kore’de Direnişin İşareti Olan Dindar Kadınlar’ başlıklı raporda ülkedeki Hristiyan kadınların yeraltı kiliseleri aracılığıyla Müjde’yi yaydığı ve rejime meydan okuduğu görüldü.
Raporda, ‘‘Hristiyanlığı kabul eden kadınlar, yönetimin bedenleri ve zihinleri üzerindeki kontrolüne meydan okuyor’’ ifadesi yer aldı. Raporda görüş bildiren bir tanık ise, ‘‘Kuzey Kore’deki yeraltı kilisesi üyeleri, Çin’de Hristiyanlığı benimseyen kişilerdi. İlahileri ve Kutsal Yazıları biliyorlardı. Üyelerin çoğu, insan kaçakçılığına maruz kalan ve Çinli erkeklerle evlendirilmeye zorlanan, ancak kaçan kadınlardan oluşmaktadır’’ dedi.
Korea Future araştırmacıları, Marksist rejiminden demokratik Güney Kore’ye kaçan tanıklarla ve zulme maruz kalanlarla görüştü. Raporda, 140 Hristiyan kadının hapsedildiği, 33 kadının işkenceye maruz kaldığı, 11 kadının Çin’den Kuzey Kore’ye zorla geri gönderildiği, beş kadının zorla çalıştırıldığı ve bir kadının istismara uğradığı belgelendi.
Raporda, tutuklanan Hristiyan kadınların korkunç insan hakları ihlallerine maruz kaldığı görüldü. Diğer inanç mensuplarına kıyasla Hristiyanların daha acımasız muamelelere maruz kaldığı ve siyasi kamplara mahkûm edildiği belirtildi. Raporda, ‘‘İnanç özgürlüğü hakkının mutlak reddi, birçok Hristiyan kadını Kuzey Kore sınırından Çin’e geçmeye zorluyor. Hristiyan kadınlar, Kuzey Kore’ye geri dönmeleri veya geri gönderilmeleri durumunda ülkenin istihbarat teşkilatının gözetimi altına giriyor. İnsanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye maruz kalma tehdidi, inançları nedeniyle tutuklu bulunan kadınlar için artmaktadır’’ ifadeleri yer aldı.
Kuzey Kore’de ataerkil toplumda yaşayan kadınlar, hem kamusal hem de özel yaşamda şiddet kültürünün kurbanı oluyor. Korea Future, ‘‘Hristiyan kadınlar yaşadıkları baskıya rağmen, cinsel ve dini kimliklerini devletin sınırlarının ötesinde kişisel ve yerel değişim platformları olarak kullanmaya başladı. Bu eylemleri büyük risk taşıyor. Din veya inanç özgürlüğü hakkını kullanan kadınların ve kız çocuklarının infaz edildiğini belgeledik. Bu bağlamda, dindar kadınların Kuzey Kore’de değişimin aracıları olarak ortaya çıkması dikkat çekici’’ dedi. (CT)