27 Nisan 2024 Cumartesi

Kin Kapısı

Bu yazı biraz geç kaldı biliyorum, lakin taze babalık ve araya giren bir tutam tatil, yeni yayın dönemi hazırlıkları ve başka birçok nedenle bu güne kadar sarktı.
Gündemi yakalamaya çalışmaktan ziyade yanlış fikirleri ve inanışları doğrularıyla değiştirmek niyetiyle bende iz bırakan, ‘mutlaka yazılmalıdır’ diye not düştüğüm konuları irdelemek istiyorum.
Bir, ‘kin kapısı’ miti var. Dönem dönem temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp gündeme sunulan bu konuda yazmak gerek diye düşündüm. Enteresan bir şekilde bu konuyu araştırmaya başladığımda ilk elde erişilebilir kaynak sayısının ve benzer ifadelerin kopyala yapıştır şeklinde farklı internet sitelerinde ve sözlüklerde yer aldığını gördüğümde bunun da bilgi kirliliğinin bir parçası olabileceğini düşündüm.
Nedir o bildik klişe açıklama? Aşağıdaki paragrafı olduğu gibi kopyalayıp google araması yaptığınızda onlarca siteye rastlıyorsunuz. Klişe budur.
“2 Şubat 1821’de başlayan ve Yunanistan ve Balkanlar’ın, Osmanlı İmparatorluğu’nun hâkimiyetinden koparılmasına yol açan Mora İsyanı’nın plânlayıcısı olan, devrin Rum Patriği Gregorius’un, Rus Çarı Alexandr’a gönderdiği ihanet mektubu ele geçirilince; bu hain, Fener Patrikhanesi’nin kapısında asılmak suretiyle idam edilmiştir. O devirde Rum Patriği’nin ihanet ettiği devlet, Büyük Osmanlı Devleti’dir ve Osmanlı’nın şikâyet edildiği kişi de, Osmanlı’nın en büyük rakibi ve düşmanı olan 2 devletten birinin, yani Rusya’nın ‘Çarı’dır.”
Yine bilgi kirliliğinin yoğun olduğu bir diğer alan da hikâyenin devamıdır. Zira Gregorius’un asılmasından sonra gizli bir toplantı yapan patrikhane yönetimi, “bir Türk yönetici aynı şekilde o kapının önünde asılmadan kapı bir daha açılmayacak” kararını almıştır. Bu nedenle giriş çıkışlarda yan kapı kullanılır. Her yerde dolaşan bu ifadeler kopyala yapıştır mantığıyla bilinçli olarak nefret söylemini ve düşmanlığı özellikle beslemek, canlı tutmak için yaratılmış suni bir çarpıtmadır. Ki gayet başarılı olarak bu bilgi kirliliği işlevini yerine getirmiştir.
Hele bu infazın gerçekleşmesini sağlayan Benderli Ali Paşa, Nam-ı değer Sadrazam Ali Paşa’nın adının patrikhanenin bulunduğu sokağa verilmesi de neredeyse 200 yıla yakın bir süre önce atılan nefret tohumlarının nasıl beslendiğine güzel bir örnektir. Daha sonra o sokak adının değiştiğini duydum ama bu net bir bilgi değil.
Gregorius’un asılmış bedeninin Patrikhane kapısında sallandırılarak 3 gün bekletilmesi, sonra alınıp Yahudilere teslim edilmesi, yerlerde süründürülerek sonra denize atılması öfkenin düzeyini gösterir. Ardından bir Rus gemisi tarafından alınan patriğin naaşı yaklaşık elli yıl sonra Yunan Hükümeti’ne teslim edilir. Şu anda Atina’daki Metropoliten Katedrali’ndedir.
80 yaşındaki bir gayrimüslim din önderinden nasıl öç alındığını, nasıl vahşi bir şekilde cezalandırılıp ibret alınası bir örnek teşkil edildiği dokümanlarda anlatılmaktadır.
Mora isyanında patrikliğin düşmanla işbirliğinde olduğu iddiası yalandır. Bulunduğu iddia edilen belgeler ve mektuplar hiçbir zaman ortaya çıkmamış, kimse o mektup ve belgeleri görmemiştir. Bu eylem Rumların Osmanlı bağlamından koparılması için özellikle yapılmıştır. Zira orijinal adı Havari Petrus olan kapı Gregorius’un acı hatırası için kapalı tutulmaktadır. Kin kapısı sözü bir palavradan ibarettir. Aklı başında hiçbir Hristiyan Kutsal Kitap gerçeklerini inkar edip ne ülkenin yöneticisine isyan eder, ne düşmanla işbirliği yapar, ne de kin tutar. Kutsal Kitap düşmanın acıkmışsa onu doyur demektedir.
Düşmanımızı Tanrı’nın yüreğimize döktüğü sevgiyle sevebiliriz, affedebiliriz. Yönetimlere itaat eder, her yönetimin Tanrı’dan geldiğine inanırız. Vergimizi öder, vatandaşlık görevlerimizi yerine getiririz. Siyaset bizim için daha çok seçim sandıklarıyla sınırlıdır.
Demokrasiye, özgürlüğe inanırız. Kutsal Kitap’ı okuyup ona inanan, kendisini Tanrı’ya teslim etmiş birinin yaşamı sevgi üzerine kurulmuştur. Öyle kumpaslarla, yalanlarla, cambazlıklarla bizim işimiz olmaz.  Lakin burada yapılmak istenen farklı düşünen ve inanan insanları sindirmek, toplu bir şekilde karalamak ve bu kini canlı tutarak sonraki nesillere aktarmaktır. Bu hastalıklı yaklaşım tarzı ne bize, ne de bu davayı güden taraflara fayda sağlar.

www.twitter.com/sonertufan

24 Nisan Anma Töreni, Kutsal Sunu Ayini ile Gerçekleştirildi

24 Nisan anma Surp Badarak'ı (Kutsal Sunu Ayini) Kuzguncuk Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi'nde sunuldu. Türkiye Ermenileri Patriği...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Nisan Vesilesiyle Yayınladığı Mesaj

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye Ermenileri Patrikliği ve Ermeni toplumuna gönderdiği 24 Nisan taziye mesajı, bugün İstanbul Kuzguncuk Surp...

Türkiye Ermenileri Patrik Sahak II’nin 24 Nisan Anması Mesajı

Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II, 24 Nisan anması için bir mesaj yayınladı. Bugün 24 Nisan. Bu...

Hindistan’da Şifa için Dua Edilmesi Yasaklandı

Hindistan'ın Assam eyaletinde hastaların şifa bulması için dua edilmesi yasaklandı. Karar, Hristiyanlar tarafından endişeyle karşılandı. 2024 tarihli yasa...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi