Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah El-Sisi, 2014’te Cumhurbaşkanı olmasından bu yana ilk insan haklarını koruma planı olan beş yıllık ‘Kapsamlı Ulusal İnsan Hakları Stratejisi’ni’ açıkladı.
Cumhurbaşkanı Sisi, ‘‘Mısır devleti, güvenlik, kişisel özgürlük, siyasi uygulama, ifade özgürlüğü, sivil toplum oluşturma ve dava açma hakkına saygı gösterme taahhüdünü kabul etmektedir. Her çeşit düşünce çeşitliliğini hoşgörüyle karşılamakla beraber, herhangi bir dini inanca sahip olmayan kişileri de saygıyla karşılıyorum. Herhangi bir dini seçip seçmemekte özgürsünüz’’ dedi.
Mısır’ın geçmiş yıllardaki başarısız insan hakları sicili, din ve düşünce özgürlüğü alanlarında çeşitliliğin hoş karşılanmadığını gösteriyor. Anlaşmazlıklardan biri de kimlik kartlarındaki din hanesinin varlığı. Birçok Mısırlı Hristiyan kimliklerden din hanesinin kaldırılmasını memnuniyetle karşılayacak olsa da, mezhep ayrımcılığına yönelik herhangi bir azalma yaşanmayacaktır. Büyük ölçüde iş yerlerinde ve başka alanlarda azınlık gruplarına ve Hristiyanlara yönelik sistematik ayrımcılığı önlemeye yönelik bir adım olarak görülse de, genellikle kişinin ismi inancının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Mısır’ın eski Kültür Bakanı Gaber Asfour, 1956’da uygulamaya konulan din hanesinin kaldırılmasını desteklediğini belirtti. Adalet Bakanı Omar Marwan ise tüm Mısırlılar için aynı Kişisel Statü Yasası’na sahip olunmamasını gerekçe göstererek, inanca dayalı belirli haklar nedeniyle dinlerin kayıt altına alınması gerektiğini savundu.
Cumhurbaşkanı Sisi’nin adımlarının ülkedeki insan hakları ihlallerinde bir değişiklik yaratıp yaratmayacağını zaman gösterecek. (Persecution)