15 Mayıs 2024 Çarşamba

Ermeni Apostolik Kilisesi, İzzet Yortusu’nu Kutladı

Ermeni Apostolik Kilisesi’nin 5 büyük Yortusundan biri olan Vartavar – Aylagerbutyun- Baydzaragerbutyun (Rab İsa Mesih’in Tapor Dağı’nda görünüm değiştirip ışığa bürünmesi. İzzet) Yortusu’nu, Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II riyasetindeki Surp Badarak (Kutsal Sunu) ayini ile kutlandı. 

16 Temmuz Pazar günü, Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli Sahak II, geleneklere uygun olarak, kilisenin yıllık kutlaması “Madağ” (Sevgi Sofrası) gününde Üsküdar Surp Garabed Kilisesi’ndeki törene riyaset etti ve vaaz verdi. 

Patrik Sahak II, Kilise kapısında, din görevlisi Peder Bedros Buldukyan, vakıf başkanı Raffi Krikoryan ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılandı ve yönetim kurulu odasına alındı. Bahçede bulunanlar Patrik Sahak II’ye sevgi ve saygılarını sundular. 

Surp Badarak ayini Kilise bahçesinden kortej halinde “Khorhurt Khorin” ilahisi söylenerek Kilise’ye girilmesi ile başladı. 

Surp Badarak’ı, Üsküdar Surp Haç Kilisesi din görevlisi Kıdemli Peder Goryün Fenerciyan sundu. Diyakoslar Arşavir Büyükişman, Vahram Lüleciyan, kıdemli okuyucular ve okuyucuları Rab’bin Sofrası’na hizmet ettiler. 

Günün İncil okuma parçasını Kıdemli okuyucu Hagop Saraf okudu. Kutsal Kase’yi ise Diyakos Arşavir Büyükişman getirdi. 

İlahileri Kadıköy Surp Takavor kilise korosu üyeleri ve Surp Garabed kilisesi korosu üyeleri şef Sevan Şencan yönetiminde seslendirdi. 

Törende kilisenin din görevlisi Peder Bedros Buldukyan, Surp Garabed kilisesi vakfı başkanı Raffi Krikoryan, yönetim kurulu üyeleri, bazı Kilise vakıf başkanları, yöneticileri ve inanlılar hazır bulundular. 

Surp Badarak sırasında Patrik Sahak II, Ermenice ve Türkçe vaazlar verdi. Türkçe vaazından bazı bölümler şöyle;

Bizim Kilise Babalarımız sadece insanları vaftiz etmediler, aynı zamanda gelenekleri ve adetleri de vaftiz ettiler. Kilise Babalarımız bu putperest geleneğe baktıklarında dediler ki, bunun anlamını unutturursak, bunun içinde çok güzel Hristiyanca bir anlam var, biz de bunu Mesih’in “biçim değiştirme, suret değiştirme” bayramına entegre edelim.

İsa üç öğrencisinin önünde dağda dururken birden bire sureti değişti, ışıklar saçmaya başladı, sağında ve solunda Musa ve İlyas peygamberler gözüktüler, gökten gelen bir sesle “Sevgili oğlum budur, O’ndan razıyım” sözünü işittiler. O dağda İsa Mesih beyaz bir gül gibi açtı. Bir güldü bir tomurcuktu ve Efendimiz o dağda açtı ve kendisini gösterdi. Ve çiçekler suyla büyürler, çiçek güzelliğini suya borçludur. Sutun sembolizmi Kutsal Kitap’ta, Tanrı’nın sözüdür. Tanrı’nın sözü ve Kutsal Ruh’tur. Yıkar, temizler, hayat verir, biçimler. Canlılardaki bütün olumlu değişimlerin kaynağı sudur. Vartavar’da birbirimizi sulama için de Kilise Babaları demişler ki, bu da bizim, Tanrı’nın sözüyle birbirimizi sulamamızın sembolü olsun. Biz Tanrı’nın yollarında, Tanrı’nın sözleriyle büyüyebiliriz ancak. Yoksa hep cüce kalırsın Tanrı’nın yollarında. Haçını çıkarırsın, boynuna bir Haç takarsın, ara sıra gelir bir mum yakarsın dersin ki ben bir Hristiyanım. Bilgisiz hiç bir şey olamazsın. Tanrı’nın sözlerinde artman lazım, onlarla yıkanman lazım, dualar, ilahiler öğrenmen lazım, onlar içine girip çıkmalılar, o zaman sulanmış olursun.

Şimdi Tanrı’nın sözü eksik hayatımızda. İnsanlar niye mutsuz? Mutlu insan görüyor musunuz çevrenizde? Niye? Suları eksik. Çünkü İsa dedi. Tanrı’nın oğlu boş konuşmaz. “İnsan sadece ekmekle yaşamaz ama Tanrı’nın ağzından çıkan her bir sözle yaşar.” Çocuklarınıza Tanrı’nın sözünü verin, anne sütünden daha değerlidir o. Tanrı’nın sözü, o su katılmamış süt onu ebedi hayat için hazırlar.

Bu bayram bize diyor ki, güller gibi açar, güzel kokabilirsiniz, ışıklar saçabilirsiniz ve saçmalısınız, bir söz der ki, insana salt var olmak yetmez insan ışık saçmalı. Nerede bulunuyorsanız bir şekilde ışık saçın, aydınlatın orayı ve o ışığı da Hristiyanlığınızdan alın. Biz sözü çoğaltmazsak eğer gündelik hayatımızda, toplum hayatımızda da her şey kötüye gidecek. Toplumumuz Tanrı’nın sözüyle yönetilseydi eğer, ekonomik hiç bir sıkıntımız olmazdı, paylaşımcı olurduk biz. Çünkü İncil paylaşın diyor, istiflemeyin diyor.

Allah’ın sözünü bilmediğimiz için çirkinleşiyoruz. Vermemeyi öğretiyor bu dünya bize, İncil’se diyor ki; İnsan verdikçe büyür, vermek almaktan daha mutlu eder. Bir araya gelemiyoruz, niye? Çünkü Tanrı’nın sözünü bilmiyoruz. İsa’nın duasını bilmiyoruz. Son duasında öğrencileri çevresindeydi ve dedi ki; “Ey Baba onlar bir olsunlar, bizim bir olduğumuz gibi onlar da bir olsunlar, çünkü bu birlikten çıkacak güzellik, kardeşlik.” Tanrı’nın sözlerini dikkate alın sevgili kardeşlerim. Tanrı’nın sözleri hem bir vaattir ama tehdittir aynı zamanda.

Tanrı bize kendi sözünü verdi. Orada bizimle ilgili bilgiler anlatıyor, kim olduğumuzu, yolumuzu, hedefimiz anlatıyor. Biricik oğlunu, peygamberleri gönderdi konuşuyor, çağlar boyunca halkımız O’nunla biçimlendi ve ayakta kaldı ve şimdi sen diyorsun ki önemli değil. Ama ben sana söyliyeyim, o Tanrı’nın sözünde tehdit var sana aynı zamanda. Diyor ki; Bir gün gelecek hayatında en çok bu sözü okumadığın için pişman olacaksın, en çok bunu ciddiye almadığın için pişman olacaksın. Evet Vartavar, Biçim değiştirme bayramı hepimizden o biçim değiştirmeyi bekliyor, ama kendi kendimize olmaz, içimize Tanrı’sal suyun girmesi lazım. Tanrı’nın Ruhu’nun ve Kutsal Söz’lerinin içimize girip bizde değişiklik yapmasını istemeliyiz ve onun meyvelerini vermeli. Rab hepinizle olsun.

Vaazların ardından Rab’bin Duası okundu. Ardından toplu tövbeyi Peder Bedros yaptırdı. Sonrasında Hağortutyun (Komünyon) dağıtımına geçildi. 

Surp Badarak’ın ardından tüm Rab’de uyuyanlar için Hokehankisd duaları okundu, İncil okuma parçasını Peder Bedros okudu ve Patrik Kads. Sahak II. Kilisenin “madağ”ını kutsadı. 

Daha sonra kortej halinde kiliseden çıkıldı ve bahçede “Antasdan” töreni düzenlendi. Burada Dünyanın dört yönünün sembolü olarak dört yöne dönülerek “Antasdan” duaları okundu, inanlılar ilahileri hep birlikte seslendirdiler. Antasdan duaları hep birlikte söylenen Rab’bin duası ile sonlandı. 

Sonrasında Patrik 2. Sahak, tüm dünya için esenlik, huzur ve barış dileklerini sunarak, barışın simgesi olan beyaz güvercinleri gökyüzüne salıverdi. Patrik’in son kutsaması ile tören son buldu. 

Törenin ardından Kilise bahçesinde Sevgi Sofrası kuruldu ve tüm inanlılar davet edildiler. Sevgi Sofrası Patrik Hazretleri’nin yemek duası ile başladı. Yemek sırasında kilise vakfı başkanı Raffi Krikoryan, yeni yönetim olarak faaliyetleri hakkında bilgiler verdi ve özellikle 17 kişilik bir yönetim ekibi olduklarını, herkesin söz sahibi olduğunu ve tüm işleri ortak paylaşımla uyum içerisinde gerçekleştirdiklerini, kendisi başkan olsa dahi aslında tüm ekibin de başkan kadar yetkisi olduğunu dile getirdi. Yemek sonunda kapanış konuşmasını yapan Patrik Sahak II, yeni yönetimi öncelikle bu birliktelikleri ve uyumları için kutladı. Görevlerinin bu bölgedeki ve diğer bölgedeki toplum üyelerinin birlikteliklerini sağlamak olduğunu söyledi. Daha sonra hep birlikte söylenen Rab’bin Duası ile Sevgi Sofrası son buldu.

 

BM Uyardı: “Gazze’de Tüm İnsani Yardımlar Durabilir”

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) Gazze'de görev yapan sözcüsü Olga Cherevko, Gazze'ye istikrarlı yakıt...

Selin Vurduğu Brezilya’da Kiliseler Kapılarını Açtı

Brezilya’nın güneyinde en az 136 kişinin hayatını kaybettiği ve yaklaşık 537 bin kişinin yerinden edildiği felaketin ardından...

Brezilya’da Sel Felaketi: Ölü Sayısı 148’e Yükseldi

Brezilya'nın güneyindeki Rio Grande do Sul eyaletinde iki haftadır etkili olan yağışların neden olduğu sellerde, can ve...

Dünya Genelinde Yerinden Edilen Kişi Sayısında Rekor

Alarm Verici Seviyede NTV'nin haberine göre; Sudan, Kongo, Filistin ve diğer bölgelerdeki çatışma ve şiddet olayları, geçtiğimiz yıl...

Bu haberleri okudunuz mu?Benzer İçerikler
Sizin için önerildi