Kuzey Myanmar’da (Burma) yerinden edilen azınlık Hristiyan topluluğu, Yangon dışında kendi köylerini kurdu ve köye ‘Beytel’ adını verdi.
Arakan’da devam eden çatışmalar komşu Chin eyaletine yayıldı ve yerel Hristiyan halk köylerinden çıkarıp geçici kamplarda yaşamaya zorlandı. Yaklaşık 80 kişilik Hristiyan grup, Yangon’un Hmawbi kasabasındaki küçük bir arsaya yerleşti ve kendi köylerini kurdu. 36 yaşındaki Kan Lwat liderliğindeki Hristiyanlar köylerine Beytel adını verdi.
Kan Lwat yaptığı açıklamada, ‘‘Bu, barışın egemen olacağı bu yerde İsa’nın sıkıntı içinde olan insanları kutsadığı ve yardım ettiği anlamına geliyor’’ dedi. Köy şu anda yiyecek ve diğer malzemeleri gönderen Hristiyan kuruluşlar ve insan hakları örgütleri tarafından destekleniyor.
COVID-19 salgını nedeniyle Yangon ekonomik bir çöküş yaşıyor. Bu durum göçmenlerin iş bulmasını güçleştiriyor. Kan Lwat, salgının etkilerinin hafiflemesinin ardından yetişkinlerin iş bulabileceğinden ve köydeki 30 kadar çocuğun daha iyi eğitime erişebileceğinden umutlu olduğunu dile getirdi ve ‘‘Hayatlarımız iyi olmasa bile umarım çocuklarımın daha parlak bir geleceği olur’’ dedi.
Köyün pastörü Aung Far, sıkıntılarına rağmen çatışmalardan veya askerlerden uzakta güvenli bir yerde yaşayabilmenin bir lütuf olduğunu söyledi. Pastör, ‘‘Eve gitmek istesek bile barış içinde yaşayamayız. Çünkü hala savaş var’’ dedi. Köylü Hla Sein ise, köyde sonsuza kadar kalmayı umduğunu söyleyerek, ‘‘Burada yaşamaktan dolayı mutlu hissediyorum. Bu benim köyümdekinden farklı bir duygu’’ dedi.
Open Doors, devam eden çatışmalar nedeniyle 100 bin’den fazla Hristiyanın evlerinden kaçmak zorunda kaldığını, yiyecek ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin engellendiği kamplarda yaşamak zorunda olduğunu bildirdi. Ayrıca Hristiyanlığı benimseyenlerin içinde büyüdükleri inanç sistemini terk ettikleri veya ihanet ettikleri gerekçesiyle ailelerinden ve topluluklarından zulüm gördüğünü ve dışlandığını belirtti.
Hristiyanların çoğunlukta olduğu Kaçin eyaletindeki kiliselerin bombalanmasını haber yapan gazetecilere yardım ettiği için 2016 yılında hapse atılan Pastör Langjaw Gam Seng, ‘‘Gözlerim bağlı şekilde bir aydan fazla bir süre gözaltına alındım, kelepçelendim ve zincirlendim. Beni bir ay boyunca zindan gibi bir yere koydular ve çok az yiyecek verdiler. Birkaç hafta bilincim yerinde değildi’’ sözleriyle yaşadıklarını dile getirdi.
Seng, şiddet mağdurlarına destek verdiğini ve çatışmaların ortasında ölülerin gömülmesine yardım ettiğini söyleyerek, ‘‘Ülkemize olan inancımız nedeniyle birçok kez baskı gördük. Ülkemiz çeşitli etnik gruplardan ve dinlerden oluşmaktadır. Toplumumuzun çoğul olmasını ve tek bir devlet dini tarafından ezilmemesini istiyoruz. Kendi deneyimlerime göre, toplumun ve hatta ulusun refahının özgürlüğün sorumluluğunda olduğunu söyleyebilirim. Yaşadığım sıkıntıları başka birinin yaşamasını istemiyorum’’ dedi.
Teksaslı Pastör Bob Roberts, 2018’de Kaçin’i ziyaret ettikten sonra, 18 ay içinde ordunun bölgedeki 60 kadar kiliseyi bombaladığını ve yaklaşık 20 kilisenin Budist tapınaklarına dönüştürüldüğünü bildirdi. (CP)
